Post-Hakikat Çağında Medya ve Siyasetin Meşruiyet Krizi
Medya ve siyasetin içinde bulunduğu meşruiyet krizini post-hakikat kavramıyla bağlantılı olarak nasıl düşünebiliriz?
“Post-hakikat” kavramı, gerçeklerin ve objektif gerçekliklerin toplumsal ve politik tartışmalarda ikincil öneme sahip olmaya başladığı ve duyguların ve kişisel inançların daha belirleyici hale geldiği bir durumu ifade eder. Medya ve siyasetin meşruiyet krizini bu kavramla ilişkilendirerek düşünmek, günümüz toplumlarında nasıl bilgi alıp işlediğimiz, gerçeklerin nasıl sunulduğu ve tüketildiği üzerine önemli iç görüler sunabilir.
1.Gerçeklerden Uzaklaşma: Post-hakikat çağında, medya ve siyaset alanlarında gerçeklerin manipüle edilmesi veya göz ardı edilmesi daha yaygın hale gelmiştir. Siyasi liderler ve medya kuruluşları, gerçek bilgilerden ziyade duygusal çekiciliği yüksek olan ve kişisel inançları pekiştiren içerikleri tercih edebilir. Bu durum, toplumda gerçeklerin ne olduğu konusunda belirsizlik yaratır ve siyasi ve medya kurumlarının güvenilirliğine zarar verir.
2. Algı Yönetimi ve Manipülasyon: Medya, özellikle sosyal medya platformları, kullanıcıların kendi ideolojik eğilimlerine uygun içeriklerle karşılaşmasını…