OYUN TEORİSİ / GAME THEORY

Son yıllarda sürekli gündeme gelen oyun teorisini eminim herkes benim kadar merak ediyordur. Ben de merakımı gidermek için, bilgisayar başına geçtim ve okumaya başladım. Anladıklarımı basit, sade ve akıcı bir üslupla anlatmaya çalışacağım..
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, Oyun Teorisi insanın iki yüzlü olmasına hizmet eder. İnsan, olmayacağı an gelene kadar, herkesin samimi arkadaşı olur.
Kendini, çevresindekilere o kadar çok sevdirir ki, kendisine karşı çıktıklarında sadakatleri yüzünden kendi çıkarlarına ters şekilde hareket etsinler.
Kısacası Oyun Teorisi budur..
Kazanmaya, soğuk ve mantıklı bir biçimde odaklanmadır, çevresindeki diğer tüm insanları harcama pahasına olsa bile..
Her zaman bir plan dahilinde devam eder. Kısacası gerçek oyun teorisinde herşey ve herkes bir olasılıktır.
İnsanlarla tanışıp onları hayatına alırsın ve ilişkiyi kendi yararına olacak şekilde manipüle edene dek onları süzersin..
Böyle derin ve hesap gerektiren bir şemada, en sonunda insan delirme aşamasın gelir.
Başlangıçta, çoğunluğun iyiliği için küçük kötülükler yapmada sorun olmadığını düşünür insan. Örneğin, birini kaçak yollarca yurtdışına çıkarmak gibi. Ama iyi ile kötünün dansı birbirine çok karışır ve manipülasyonun kendisi, en önemli şey haline gelir. Oyunun kazanılıp kazanılmaması gerektiğinden ziyade, amaç sadece oyunu kazanmak olur..